Bay Hager, Nesnelerin İnterneti, sanallaştırma ve 5G, tamamen yeni olanaklar sunuyor. Bu, Klasik PLC buluta taşınacak demek mi oluyor?
Andreas Hager:Gelecekte bazı süreçlerin buluttan kontrol edileceğini şimdiden hayal edebiliyorum. Bununla birlikte, bilgi alışverişini sağlamak için sahada donanım olması da gerekecektir. Eksenler ve sensörler arasındaki zaman açısından kritik senkronizasyon devreye girer girmez, kontrol mekanizması sahada olmalıdır. 5G ve TSN gibi teknolojiler daha yüksek hızlar sağlasa bile bu, tüm makine kontrolörlerini tamamen sanallaştırmak ve buluta taşımak için yeterli değildir.
Peki bu somut rakamlar açısından ne anlama geliyor?
Hager: Modern bir makinede hareket dizilerinin tam olarak senkronize edilmesi gerektiğinde, bir milisaniyenin çok altında olan döngü sürelerinden bahsediyoruz. Bu hızın daha yükseği makineyi büyük ölçüde yavaşlatır ve makine artık ekonomik şekilde üretim yapamaz hale gelir. 5G'ye bakarsak, gerçek gecikme şu anda çift haneli milisaniye aralığında. Bunun da ötesinde, kablosuz bağlantılarla gelen dalgalanmalar da söz konusu. Bu, özellikle emniyetin mevcut olduğu her yerde, hareket kontrol uygulamaları için hoş bir durum değildir.
Peki kontrolörler beş yıl sonra da bugün olduğu gibi tamamen aynı mı görünecek?
Hager: Kısmen diyebiliriz. Temel fonksiyonlar tabii ki beş yıl sonra her PLC'de yine olacak. Ancak IoT ve bulut bilişim gibi ilk olarak ele alınan konular, kontrolörlere tamamen yeni talepler getiriyor. Gelecekte, artık sadece makineyi kontrol etmekle kalmayıp, aynı zamanda büyük miktarda veri toplayıp değerlendirmeleri ve bunları daha üst düzey sistemlere sunmaları gerekli olacak. 5G, örneğin güvenli uzaktan bakım söz konusu olduğunda burada da rol oynayacak. Özetle, Nesnelerin İnterneti'nin kontrolörleri gerek duyulmayacak hale getirmediğini, aksine ek bir görevle önemini artırdığını söyleyebiliriz: Buluta bağlantısı olan bir uç cihaz olarak.